Uzman Psikolog Yılmaz: “Altın çocuk sendromu, narsist ebeveynlerin yetiştirdiği çocuklardır”
Uzman Psikolog Çağla Yılmaz, kalburüstü çocuk sendromuna narsist ebeveynlerin illet bulunduğunu belirterek, “Altın evlatların yaşamış olduğu en şişman problem, katiyen akranları kabil davranamamasıdır. Onlar çocuk olamaz, eğlenemez, vebal yapamaz, şımaramaz, dostlarıyla giriş başa saatlerce koşamaz. Çocukluk hakları elinden alınmış, çocuk yaşta ali ergin çocuklardır” dedi.
Altın çocuk sendromu üzerine bilim sağlayan Uzman Psikolog Çağla Yılmaz, ailelere uyarılarda bulundu. Yılmaz, “Altın çocuk sendromu, maşer çeşidinden ölçüm edilen, sağlam gösterilen, övgüyle bahsedilen çocuklardır. Sendrom, mevcud yahut olabilecek hataların tümünü içerir. Altın çocuk niteleyerek ifade edilen çocuklar, özelikle narsist ebeveynlerin yetiştirdiği çocuklardır. Bu ebeveynler, çocuklarına seçilmiş hakkı tanımayan, mevcud kapasitelerini görmezden gelen, öz beklentileri doğrultusunda yetiştirirler. Benim çocuğum niteleyerek süregelen ve övgüyle bitmeme fail cümleler kurabilmek düşüncesince evlatlarının çocuk olmasını kırıcı ebeveynlerin yetiştirdiği çocuklardır. Altın çocuk dediğimiz çocuklar, herhangi müşterek bölgede muvaffakiyet belirtmek mecburiyetinde hisseder. Sporda, eğitimde, toplumsal ve fasile ilişkilerinde kazanmak kıl payı akla gelebilecek herhangi müşterek bölgede muvaffakiyet göstermeye çalışır. Çünkü anne babasının beklentisi budur. Sen benim çocuğumsun ve en iyisi olmalısın fikri gizlice çocuğa işlenir. Çocuk mevcud kapasitesini görmezden gelerek, çocuk bulunduğunu unutarak, boşlama edilmiş müşterek çocuk adına büyür. Narsist sıfır ancak zorluklarla erişmiş anne babalarda de bu sendromlu evlatları görebiliyoruz. Çünkü benim eş olamadıklarıma sen eş olmalısın, benim yaşayamadıklarımı sen yaşamalısın, benim gösteremediğim başarıyı sen göstermelisin, sen benim çocuğumsun kabil çarpıtılmış fikriyat ile çocuklar özgürlüğünden ve çocukluğundan yoksun bırakılır” niteleyerek konuştu.
Altın evlatların stres ile giriş ika becerilerinin giriş döndürücü az bulunduğunu aktaran Yılmaz, “Stres faktörünü yönetemezler. Mükemmeliyetçi müşterek yabanlık oluştururlar, zira mükemmeli yapmadan sevilebileceklerine inanmazlar. Onlar düşüncesince şayet mükemmelsen, herhangi müşterek şeyi akla yatkın yaptıysan o devir müşterek fert adına varım ve sevilebilirim fikri hakimdir. Bu düşünceden çevre öz güvenleri genellikle düşüktür ve öz saygıları yoktur. Toplum içinde toplumsal ilişkilerden arka incizap çoğunlukla görülür. Çünkü eğleşmek onların hakkı değildir, onlar çalışmalı ve güzel olmalıdır. Bu sendromda gelecek yaşlarda görebileceğimiz en şişman sorunlardan bir tanesi anne babalarına ilişkin adına bitmeme etmesi, müşterek etiket ve yabanlık oluşturamaması, öz kararlarını alamamasıdır. Sadece ana babaya değil, ilerleyici yaşlarda yetke figürü bulunan her insana kendisini ikrar yol açmak düşüncesince yapması müstelzim herhangi müşterek davranışı yapmasıdır” ifadelerini kullandı.
Altın çocuk sendromunda terapinin giriş döndürücü çarpıcı bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, “Terapiyle giriş başa fasile danışmalığı verilmelidir. Ebeveynlerin kusur tutumları ve çarpıtılmış aksi düşünceleri düzenlenmelidir. Çocuğa son koyma öğretilmeli, öz karakteri tanıtılmalıdır. Özgüven ve öz nazikâne ilgilendiren sorunları varsa bunlar iyileştirilmelidir. Mükemmeliyetçi yapısı üstündeki aksi fikri sağıtılmalıdır. Eğer psikiyatrisi lazım görüyorsa derman tedavisiyle giriş başa psikoterapinin aileye de uygulanması akla yatkın olacaktır. Çocuğa esas şefkati ve sevgiyi özgülemek gerekiyor. Sen varsın, müşterek bireysin ve ego seni herhangi müşterek durum, eşya ve koşulda seviyor, koruyorum, sen benim düşüncesince ehemmiyetli ve özelsin duygusunu özgülemek lazım. Altın evlatların yaşamış olduğu en şişman problem, katiyen akranları kabil davranamamasıdır. Onlar çocuk olamaz, eğlenemez, vebal yapamaz, şımaramaz, dostlarıyla giriş başa saatlerce koşamaz. Çocukluk hakları elinden alınmış, çocuk yaşta ali ergin çocuklardır” dedi.
Odakihaber