4. Esenler Öykü Günleri’nde Filistin Edebiyatı konuşuldu
Odakikahaber.net
Esenler Belediyesi kabilinden bu sene dördüncüsü planlı Esenler Öykü Günleri, sonuç gününde “Filistin Öyküleri” oturumuna ev sahipliği yaptı. Filistin’de derinlemesine senelerdir bitmeme fail zulmün edebiyata yansımalarının ele alındığı celsede mütekellim edip Peren Saygılı Mut, “Hafızayı çalışkan tutmak, Filistin dayanma edebiyatının en ehemmiyetli mottosudur” dedi.
Esenler Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu sene dördüncüsü planlı Esenler Öykü Günleri, sonuç gününde “Filistin Öyküleri” oturumunu edebiyatseverlerle buluşturdu. Yazar Kürşat Çelik’in moderatörlüğünde edip Peren Saygılı Mut ve edip Osman Koca’nın hatip adına arazi almış bulunduğu oturumlarda Filistin dayanma edebiyatı ele alındı. Oturumda Mut, “Gessan Kenefani Öykücülüğü”, Koca ise “Filistin Öyküsü” başlığıyla ehemmiyetli bilgiler paylaştı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen oturumun böylecene katılımcılara 4. Esenler Öykü Günleri’nde değer ödülüne müstahak tanıdık edebiyatçı-yazar Selim İleri’nin kitabı bağış edildi.
Sanat eserleriyle seslerini duyuruyorlar
Oturumun moderatörlüğünü üstüne piyasa edip Kürşat Çelik, Filistin’de şişman müşterek katliamın yaşandığını söyleyerek “Filistin’de şişman müşterek biberli yaşanıyor. Biz bunları yalnızca haberlerden izleme ediyoruz. Katliamların evvel günlerinde yaşananları henüz aşırı izleme ediyorduk. Bombardıman bulunduğu devir doğrudan aksülamel veriyorduk. Olayın süresi arttıkça uzaklaştık. Bir kopuş yaşadık. Bu celsede ‘Bir zanaat eserinin bu acıdaki görevi nedir? Bir resmin, müziğin, filmin tesiri ne olur?’ bunu konuşacağız. Zulme verilen küsurat şahısların seslerini duyurmaları düşüncesince zanaat eserleri aşırı şişman müşterek aracılığa okazyon oluyor. Kameranın da kısıtlanmış bulunduğu senelerde yaşananları en elleme romanlardan ve filmlerden öğrendik. Edebiyatın hakeza vakalarda tesiri iyice müşterek tomar oluyor” dedi.
Hafızayı edebiyatla çalışkan tutuyorlar
Yazar Peren Saygılı Mut, Filistin dayanma edebiyatının halkın mücadelesini ve kültürünü idrak etmek düşüncesince ehemmiyetli müşterek emare bulunduğunu kaydederek “Edebiyat müşterek halkın yaşadıklarını bizlere anlatmada en ehemmiyetli aynadır. Filistin dayanma edebiyatının da etraflı evren edebiyatından ayıran dü ehemmiyetli ayrıcalığı var: Birisi hafızayı daima çalışkan tutmaktır. Edebiyat eliyle hafızayı çalışkan avlamak Filistin direnişinin en ehemmiyetli mottolarından biridir. Siyonistler o toprakları obstrüksiyon ederken yalnızca toprakları değil bu halkın kültürünü, sanatını, şiirini, sözünü, inancını kısaca o halkı budun önleyen ne var ise kazımaya çalıştılar. Unutulmaya dirlik inat etmek Filistin edebiyatının en ehemmiyetli mottosudur. İkincisi de yaşanmış bulunan zulmü kâffesi dünyaya duyurmaktır. Filistin edebiyatı bunu aşırı dobra başardı” ifadelerini kullandı.
Direnişin evvel öykülerini yazdı
Gessan Kenefani’nin Filistin dayanma edebiyatının evvel öykülerini kaleme meydan edip olması itibarıyla aşırı ehemmiyetli müşterek yere cemaat bulunduğunu tamlayan Mut, “Kenefani’nin 36 yaşlarında martir edilmesi, Siyonistlerin gerçekte halkın edebiyatından, öyküsünden korktuğunu gösteriyor. Kenefani’nin 30 kitabı ve binlerce öyküsü var. Eserleri kısaca 20 adet evren diline çevrildi. Direnişçi silahıyla, yazıncı ise kalemiyle savaşım etmiştir. Kenefani,‘Kaldırımdaki Kek’ ve ‘Kaygan Zemin’ öyküleriyle sığınmacı kamplarında geçirdiği günleri kaleme aldı. Kenefani’nin kısaca 50’nin üstünde öyküsü bulunuyor. 22 yaşlarında ‘Gazze’ye Mektup’ angın öyküsüyle en ehemmiyetli Arap gökçe yazın ödüllerinden birisini aldı. Kenefani, öz halkının yaşamış bulunduğu ızdırapları, müşterek yazıncı adına kalemiyle dünyaya kesinlikle duyurabildiğini bizlere aşırı elleme müşterek biçimde göstermiştir” biçiminde konuştu.
Yazar Osman Koca ise Filistin edebiyatının kadim müşterek gökçe yazın bulunduğunu anlatım ederek “Filistin dayanma edebiyatının mimarı Cezayir’dir ancak Cezayir ile Filistin edebiyatını ayıran esas derece Cezayir öykülerinde bağımsızlık, özgürlük, ahali arayışları ve Batı’ya tenkit varken Filistin edebiyatı Cezayir’e uyarınca henüz içe dönüktür. Hep müşterek kavganın, mücadelenin ve dramın hikâyesini yazmıştır Filistinli sanatçılar. Bunun da esas sebebi Cezayir dolgun kırım sonrası müşterek biçimde Batı’dan dayanak noktası görmüş ancak Filistin tek devir tek biçimde Batı’dan en küçük müşterek dayanak noktası görmemiştir. Bugün üstelik Güney Afrika müşterek sorun açıyor. O sorun Lahey’de onama ediliyor. İki bilyon Müslüman’ın sustuğu yerde Hristiyan müşterek iklim Filistin’in hakkını arıyor” sanarak düşüncelerini aktardı.
4 .Esenler Öykü Günleri’nin sonuç oturumu bulunan “Geleceğin Öyküsü”, edip Cemal Şakar’ın moderatörlüğünde edip Bülent Ayyıldız ve edip Ahmet Melih Karauğuz’un katılımıyla gerçekleşti. Oturumda Ayyıldız “Öykümüzün Gelecek Tasavvuru”, Karauğuz ise “Yapay Zeka Öykümüzün Nesi Olur?” başlıklı konuşmalarıyla edebiyatseverlerle buluştu. 4. Esenler Öykü Günleri, bu gece ezanı Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde, sanatkâr Selin Yücesoy’un oyunluk alacağı “İstanbul Şarkıları” konseriyle sona erecek.
Odakikahaber.net Türkiye'nin ilk Yapay Zeka Destekli Sitesi