Yüzyıllardır süregelen ‘kelekçilik’ zamana ve teknolojiye direniyor
Elazığ’ın zamanı Palu ilçesinde Fırat Nehri üstünde müşterek dönemler ulaşımın vazgeçilmezi bulunan ‘kelek’, akıbet temsilcileriyle zamana ve teknolojiye direniyor.
Elazığ’ın zamanı Palu ilçesinde Keban Barajı’nın yapımından geçmiş Murat Nehri’nde erişim ara bulucu kendisine kullanılan, ilkin şişkin efsanevi tulumlarının üstünün ağaçlarla kaplanmasıyla, akıbet çağda ise taşıt lastiği ile meydana getirilen ve civarda nice türküye de madde bulunan kelekler, bölgedeki balıkçılara nan kapısı oldu. Barajların inşası ve dünkü teknolojik erişim araçlarının yaygınlaşmasıyla keleklerin sayısı değme sabık çağ azalırken, şekerli su balıkçılığıyla geçimini sağlayıcı 45 yaşındaki Mehmet Şekerci kelekle Palu ilçesi ile Beyhan beldesi ortada artan Kozlu bölgesindeki eğrim sularda avlanıyor. Şekerci, kaybolmaya beniz tutmuş keleğiyle zamana ve teknolojiye karşın nehrin huysuz sularında balıkçılık faaliyetlerini sürdürüyor.
Dedelerinden artan anadan görme kelekçiliği sürdürdüklerini dile getiren Mehmet Şekerci, “Yaklaşık 10 senedir bu ‘kelek’ işini yapıyorum. Eskiden dü dost baş başa bu işi yapardık. En akıbet tek çıkmaya başladım. Gece tek takılıyorum, kafam elan şen oluyor. Ayrıca geceleyin avlanıyorum. Günlük averaj 50 kilogram balık tutuyorum. O balıkları da piyasaya götürüp satıyorum. Genellikle soluk balık çıkıyor. Arada müşterek pullu ve turna balığı da yakaladığım oluyor. Kelekçilik bizlere dedelerden artan müşterek şeydir. Eskiden efsanevi derisi şişirerek yapılırdı. Ayrıca bu nehri devredilmek düşüncesince erişim ara bulucu kendisine kullanılırdı. Günümüzde tığ bunu bundan sonra ticari boyutuna çevirip, dirimsel deposu yaptık. Pazara günce taravetli balık gidiyor ve iyice temizleyip veriyoruz” dedi.
“Tarihten Günümüze Kelekçilik” mevzulu araştırmayı yürüteç Araştırmacı Yazar Aygün Çam ise, “Palu’da Murat Nehri üstünde Mehmet Şekerci ağabeyimiz yüzyıllardır süregelen anadan görme yapıyı bu günlerde bitmeme ettiren tek kişi. Tarihi zamanlarda hayvanın doğuşu kısmından gayda şişirilerek, onun üzerindeki aparatlarla erişim sağlanırdı. Günümüzde ise traktörün iç lastiği ile erişim sağlanıyor. Köprü bulunmadığı zamanlarda kelek ile erişim sağlanıyordu. Geçmişten günümüze anadan görme müşterek biçimde kelek bitmeme ediyor. Hatta Elazığ’da Murat ve Fırat Nehri’nde nice türküye de madde olmuştur” niteleyerek konuştu.
Odakihaber